Araç
işleteninince tamirhaneye onarım için bırakılan araçta meydana gelen
zararlardan sorumlu eser sözleşmesi uyarınca özen yükümlülüğü gereği sorumlu
olacağı açıktır ( Kusursuz sorumluluk değil ) . Bu durumda araç sahibi ile
tamirhane sahibi veya işçisi arasında bir bağımlılık yoktur. Araç sahibi ile
tamirhane sahibi arasındaki ilişki bir eser sözleşmesidir.
Kusursuz
sorumluluk değil ağırlaştırılmış bir kusur sorumluluğu vardır.Yüklenicinin
diğer yan ( tali ) borçlarına nazaran daha genel nitelikte olan bu özen
borcundan kurtulabilmesi için sonucun meydana gelmemesi için gereken tüm özeni
göstermiş olması gerekmektedir.
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/2226
K. 2002/3142
T. 18.3.2002
• ARAÇ İŞLETENİN
SORUMLULUĞUNUN BULUNMAMASI ( Onarım İçin Tamirhaneye Bırakıldığı Süre İçinde
Aracın Sebep Olduğu Zarardan Tamirhane Sahibinin Sorumlu Olması )
• TAMİRHANE SAHİBİNİN
ARAÇ İŞLETEN GİBİ SORUMLULUĞU ( Onarım İçin Tamirhaneye Bırakıldığı Süre İçinde
Aracın Sebep Olduğu Zarardan )
• ESER SÖZLEŞMESİ NİTELİĞİ
( Aracın Tamir İçin Tamirhaneye Bırakılması - Bu Süre İçinde Doğan Zarardan
Araç İşletenin Değil Tamirhane Sahibinin Sorumlu Olması )
• TRAFİK KAZASI SONUCU
ÖLÜM NEDENİYLE TAZMİNAT TALEBİ ( Aracın Tamirhaneye Bırakıldığı Süre İçinde
Sebep Olduğu Zarardan Tamirhane Sahibinin Sorumluluğu )
2918/m.104
818/m.355
ÖZET :
Karayolları Trafik Kanunu' na göre araç işleten onarım için bırakılan aracın
sebep olduğu zararlardan sorumlu değildir. Araç sahibi ile tamirhane sahibi
arasındaki ilişki bir eser sözleşmesi olduğundan araç sahibinin tamir süresince
ilişkisi tamamen kesilmiş ve işleten sıfatı geçici olarak kalkmıştır. Artık
tamirhane sahibi işleten gibi sorumlu olur.
DAVA : Davacı
Ziya Şahin Y. ve diğerleri vekili Avukat Şükrü Işık tarafından, davalı Yusuf İ.
ve Ahmet H. aleyhine 8/10/1999 gününde verilen dilekçe ile ölümle sonuçlanan
trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece
yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 2/5/2001 günlü
kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Ahmet H. vekili tarafından süresi içinde
istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi
tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği
görüşüldü.
KARAR : Dava,
ölümle sonuçlanan trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine
ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve karar davalı
Ahmet H. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu olaya
neden olan araç, trafikte davalı Ahmet H. adına kayıtlıdır. Ancak davalı
aracını diğer davalı Yusuf İ.'in işlettiği tamir servisine bıraktığının ve
olayın bu sırada meydana geldiğini bildirmiştir.
Karayolları
Trafik Kanunu'nun 104. maddesi araç işleteninin onarım için bırakılan aracın
sebep olduğu zararlardan sorumlu olmayacağı kuralını getirmiştir. Bu durumda
araç sahibi ile tamirhane sahibi veya işçisi arasında bir bağımlılık yoktur.
Araç sahibi ile tamirhane sahibi arasındaki ilişki bir eser sözleşmesidir. Bundan
dolayı araç sahibi olan kişinin tamir süresince ilişkisi tamamen kesilmiş ve
işleten sıfatı geçici olarak kalkmıştır. Artık tamirhane sahibi işleten gibi
sorumlu olur.
Davalı Ahmet
H.'ın aracını tamir için diğer davalının tamirhanesine bıraktığı dosya
kapsamından anlaşılmaktadır. Araç üzerinde hakimiyeti bulunmadığı bir sırada
kaza olduğundan sorumlu tutulamaz. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan davalı
Ahmet H.'ında tazminatla sorumlu tutulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz
olunan kararın açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek
halinde geri verilmesine 18/3/2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/3238
K. 1998/3801
T. 12.10.1998
• YÜKLENİCİNİN
SORUMLULUĞU ( Koruması Gerektiği Aracın Teslimden Önce Çalınması )
• ESER SÖZLEŞMESİ (
Yüklenicinin Koruma Yükümlülüğünde Olan Aracın Teslimden Önce Çalınması )
• YÜKLENİCİNİN ÖZEN BORCU
( Teslim Edene Kadar Eseri Koruma Borcu )
818/m.321,356/1,360
ÖZET :
Yüklenicinin koruma yükümlülüğünde olan aracın teslimden önce çalınmış olması,
iş sahibinin tesellümden temerrüt ettiği iddia ve kanıtlanmış olmadıkça
yükleniciyi sorumluluktan kurtarmaz.
Aracın çalındığı
tarihteki değerinin uzman bilirkişiye tesbit ettirilerek hüküm altına alınması
gerekir.
DAVA : Hükmün
temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin
süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği
konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı iş
sahibi, tamir için davalılara bırakılan pat pat motoru ve arabasının davalılara
ait atölyeden çalındığını ileri sürerek, aracın aynen teslimini, olmadığı
takdirde bedeli olan 450 milyon liranın tahsiline karar verilmesini talep
etmiştir.
Davalı
yükleniciler ise, arabanın tamirhanenin önünden çalındığını ve dolayısıyla
kusursuz olduklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkeme, aracın davalılara
ait tamirhanenin önünden meçhul kişilerce çalındığının anlaşılması nedeniyle
davanın reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı
vekili temyiz etmiştir.
Dava, istisna (
eser ) sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Borçlar
Kanunu'nun 356/I. maddesi uyarınca yüklenicinin sorumluluğu, genel olarak,
işçinin hizmet akdindeki sorumluluğuna dair olan hükümlere ( BK.m. 321 )
tabidir. 356/I. maddedeki bu borç, yüklenicinin "Özen" borcudur.
Yüklenicinin bu borcu, akdi ilişkinin ( eser sözleşmesi ) kurulması aşamasından
başlar, eserin ( somut olayda tamir edilmiş olan aracın ) iş sahibine ( davacı
) teslim edildiği ana kadar devam eder.
Yüklenicinin
diğer yan ( tali ) borçlarına nazaran daha genel nitelikte olan bu özen
borcunun içerisinde, teslim edildiği ana kadar eseri koruma yükümlülüğü de
vardır. İş sahibi, onu tesellümden temerrüt etmiş olmadıkça, yüklenici, aracın
kaybından tam olarak sorumludur.
Özen borcuna
aykırılık nedeniyle yüklenicinin sorumluluğu, eser teslim edilmiş olsa dahi,
sonuç sorumluluğu, başka bir anlatımla, ayıba karşı tekeffül ( BK. m. 360 )
sorumluluğu olarak ortaya çıkar.
Somut olayda,
davalı yüklenicilerin koruma yükümlülüğünde olan araç, teslimden önce
çalınmıştır. İş sahibinin onu tesellümden temerrüt ettiği iddia ve kanıtlanmış
değildir. Aracın çalınmış olması, yüklenicileri sorumluluktan kurtarmaz.
O halde, aracın
çalındığı tarihteki halihazır değerinin, bu işten anlayan uzman bilirkişiye
tesbit ettirilerek, hüküm altına alınması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın
reddi isabetli olmamıştır. Karar, bu nedenle bozulmalıdır.