Sürücü Kursuna giderek sertfifika almak Yargıtay Kararlarından da açıkça belirtildiği üzere sertifika sürücü belgesi / ehliyet yerine geçmediği için gerek trafik mevzuatı açısından gerek sigortacılık açısından ehliyetsiz araç kullanmayla eş değerdir ve rücuya tabidir.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2003/13684 K. 2004/10027 T. 19.10.2004 '' Davacı vekili, davalı şirkete ait aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu dönemde ehliyetsiz sürücü sevk ve idaresi altında iken yaya Hüsnü Gülay'a çarparak ölümüne neden olduğunu, kaza nedeniyle ölenin mirasçılarına müvekkilince (5.417.143.738) TL ödendiğini, müvekkilinin işletme rücu hakkı doğduğunu ileri sürerek, (5.417.143.738) TL nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, araç kullanan Lütfi Çatak'ın sürücü belgesiz olmadığını, yazılı motor ve direksiyon sınavlarına girerek başarılı olduğunu, emniyetteki yazışma ve belge hazırlama süreci nedeniyle şeklen sürücü belgesiz göründüğünü belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporlarına nazaran, davalıya ait araç sürücüsünün kaza tarihinde sürücü kursunu bitirmiş olduğu ancak, henüz sürücü belgesini almadan kaza yaptığı salt sürücü kursunu bitirip sertifika almasının sürücü belgesi sahibi olmak için yeterli olmadığı, davalıya ait araç sürücünün kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu, tüm hak sahiplerine ödenmesi gereken tazminat tutarının (8.762.373.796) TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile (5.417.143.738) TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. ''
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2002/10-246 K. 2002/211 T. 20.3.2002 '' Taraflar arasındaki "rücuan tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kocaeli 2.İş Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 5.6.2001 gün ve 2000/320 E. 2001/144 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 5.7.2001 gün ve 2001/4750 E. 5332 K.sayılı ilamı ile; ( ...Bozma kararına uyulduğu halde bozma gereğinin yerine getirilmediği görülmektedir. Zira bozma kararında açıkça iddia edilen sertifikanın sürücü ehliyeti yerine geçmediğine değinilmiş ve ehliyetname yoksa davalının kusurlu kabul edileceği ve kusur oranı bakımından inceleme yaptırma gereğine değinilmiştir. Mahkemece, olaydan evvel sürücünün ehliyetnamesinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın şayet ehliyetnamesi yoksa bozma kararı çerçevesinde işlem yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş bulunulması usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.''
YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ E. 2000/5903 K. 2000/5827 T. 02.10.2000 '' Aracın maliki olan davalı mahkeme aşaması boyunca sürücü Mehmet Yaşar'ın, ehliyetnameli şoför olduğunu ileri sürmüş, ölen sigortalının motorlu taşıt sürücüsü sertifikasını dosyasına ibraz etmiştir.İbraz olunan sertifikanın ehliyetname olarak kabulü mümkün değildir.Ölen sigortalının ehliyetnamesinin olup olmadığı mahkemece araştırılmalı, ehliyetnameli şoför ise, dava ret edilmeli, ehliyetnamesiz sürücü ise, davalı araç malikinin ehliyetsiz kişiye aracı kullandırıp kullandırmadığı araştırılıp saptanmalı, şayet böyle bir fiili işlediği anlaşıldığı taktirde olaydaki kusur oranı uzman kişilere inceletilmelidir.Mahkemece bu hukuki ve maddi olgular gözetilmeden yazılı olduğu üzere karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.