CMR KONVANSİYONUNUN UYGULANMASI ŞARTLARI
Eski tarihli bu karar ile CMR Konvansiyonun hangi
hal ve şartlarda uygulanacağı tartışılmıştır.Yukarıda da değinildiği üzere eski
tarihli bu kararda CMR nin uygulaması tartışılmış ise de günümüzde yerel
mahkemeler bu konuda daha fazla bilgi sahibi olduğu benzer ihtilaflarla çok sık karşılaşılmamaktadır
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ E. 1999/825,K. 1999/3429,T. 30.4.1999
TALEP :Davacı vekili, müvekkili şirkete
nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı 1 kap 4,8 kg. dikiş makinası yedeğinin
Almanya’dan İstanbul’a davalı tarafından taşındığını, Erenköy Gümrüğünde
yapılan tahliyede sigortalı emtianın taşıma sırasında kaybolduğunu ileri sürerek
müvekkilince sigortalısına ödenen 348.824.129,- liranın 1.8.1997 ödeme
tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve
dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili, müvekkilinin taşıma ile
ilgili olmadığını belirterek davanın reddine istemiştir.
KARAR : Mahkemece davalı tarafından taşınan
davacı şirkete sigortalı emtianın alıcısına teslim edilmediği, CMR. Konvansiyonu
hükümlerine 16.393.440 liranın 1.8.1997 ödeme tarihinden itibaren değişen göre
tazminatın 16.393.440 lira olduğu gerekçesiyle 16. oranlarda reeskont faiziyle
birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar
verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
TEMYİZ : Davacı şirkete sigortalı emtianın
Almanya’dan İstanbul’a davalı tarafından taşındığı emtianın varma yeride
alıcıya eksik teslim edildiği ve davacının sigortalısına ödediği 348.824.119
liranın davalıdan rücuan tahsilinin istendiği CMR. sözleşmesinin 23. maddesi
uyarınca sınırlı sorumluluk ilkesi uyarınca davalının sorumluluğunun brüt kg
başına 8.33 SDR. ( özel çekme hakkı ) ile sınırlı olması nedeniyle davacının
isteyebileceği tazminatın ( 16.393.440 ) lira olabileceği sonucuna varılarak bu
miktarın davalıdan tahsiline karar verildiği, taşıma senedinde CMR. sözleşmesinin uygulanması konusunda bir
açıklık bulunmadığından somut olayda CMR.nin sınırlı sorumluluk ilkesinin
uygulanıp uygulanmıyacağının uyuşmazlık konusu bulunduğu anlaşılmaktadır.
Taşımanın
yapıldığı Almanya ve Türkiye’nin CMR. sözleşmesine taraf oldukları kuşkusuzdur.
1982 tarihli Anayasamızın 90/5 maddesinde “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş
milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya
aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz” hükmü getirilmiştir.
Hatta bazı yasalarda milletlerarası anlaşmaların öncelikle, uygulanacağı
belirtilmiştir. ( 556 sayılı KHK. md.4 ). O halde usulüne uygun şekilde
yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmaların iç hukukdaki kanunlar gibi
olaylara uygulanacağı açıktır.
CMR.
andlaşmasındaki hükümlerin uygulanması için,
a
) Taraflar arasında taşıma sözleşmesinin bulunması,
b
) Taşımanın, taşıt aracılığı ile karayolunda gerçekleşmesi,
c
) Eşyanın teslim edildiği yer ile bunların gönderildiği yerin iki ayrı devletin
sınırları içinde olması,
ç
) Bu ülkelerden en az birinin CMR. ye taraf olması gerekir.
Öyleyse
taşıma sözleşmesinde ve belgelerde CMR. ibaresi olmasa bile bu şartları içeren
taşıma sözleşmelerinden çıkan uyuşmazlıklarda CMR. hükümlerinin
uygulanacağından tereddüt etmemek gerekir.